Psikoloji ve sanatın harmanlanarak kullanıldığı teknikler ve yaşantılar bütünü olan Sanat terapisi, kişilerin yaratıcılıkla ve sanatla kendilerini ifade ederek,duygularını anlamalarını sağlar.
Temelleri Freud ve Jung’un bilinçdışı kavramlarına dayanan sanat terapisi, görsel sembollerin ve imajların en kolay ulaşılabilir, en doğal iletişim yolu olduğu düşüncesine dayanır.
Sanat terapi uygulaması, sanatın yaratılması ve yaratılan anlamın keşfedilmesi olmak üzere iki farklı uygulamadan oluşur. Katılımcılardan, sözel olarak ifade edemedikleri duyguları önce gözlerinin önüne getirmeleri ve sonrasında bunu yaratmaları istenir. Oluşan eser gözden geçirilir ve anlamı danışan tarafından yorumlanır. Sanat terapisinde danışan, kendi eseri ile ilgili yorumu yaparken, kendini de keşfetmeye başlar.
Sanat terapisi uygulamalarının, dil kullanımı sınırlı olan çocuklar ve duyguları hakkında konuşmaktan kaçınan ergenler ve yetişkinlerle yapılan çalışmalarda, olumlu sonuçlar kazandırdığı deneyimlenmiştir.
Sanat terapi atölyeleri, kişilerin zorlandığı durumlarla baş etme becerileri geliştirmesini destekleyerek, kendi sürecini fark edip, bu süreçteki rahatsızlık veren duygularını çözümlemesine yardımcı olur.
Sanat terapi uygulamalarında görsel araçlar, resimler, heykeller maskeler, kıyafetler, çeşitli aksesuarlar ve çizimler kullanılır. Bunların yanında ihtiyaç ve uygulama alanlarına göre müzik, film, dans, yazı vb. farklı materyaller de kullanılır.
Sanat terapi sürecinde;
olarak dört farklı süreçte çalışma yapılır.
Sanat terapisi uygulama öncesinde , danışanlarla tanışma seansı düzenlenir ve ihtiyaca uygun içerikli programlar oluşturulur. Çalışmalar zaman zaman gruplarla olabildiği gibi, ihtiyaç durumunda kişiye özel olarakta uygulanabilir.
Atölyelere gelirken rahat kıyafetler tercih edilmelidir.
Atölyeler en az 8 kişi ile gerçekleşir.